Başlıklarda iyi değilim biliyorsun...

18 Sept 2016, 4:22:31

Merhaba!!!
Bu selamın bende farklı bir yeri var, bilip bilmediğinden pek emin değilim, ama olsun.
Bu sözlerim sana, sadece sana olacak.
Uzun zamandır sana, uzakmışız gibi hissediyorum diyordum ya hani, burda bir kez daha onu söyleyeceğim.
Hayır, hayır. Öyle yapma.
Burada neden öyle hissettiğimi açıklayacağım.
Sen her ne kadar 'Hayıırr!' desen de aslında biraz öyle olduğunun farkındasın.
Sadece kabul etmek istemiyorsun sanırım.
Ama biliyorsun ki, bazı şeyleri kabul etmen gerek.
Aynı yer çekimi ivmesini 10N olarak kabul ettiğin gibi.
Bana pis sayısalcı, fizikten örnekler veriyorsun diyebilirsin.
Ama benim ne kadar sayısalcı, ne kadar eşit ağırlıkçı, ne kadar sözelci, ne kadar da dilci olduğumu en iyi sen bilirsin...
Bak, gördün mü? Konudan sapıyorum yine.
Sadede geliyorum..
Uzaklaştık diyordum. Çünkü öyle...
Let me explain.
Bilirsin ki ben öyle çok kolay bir insan değilimdir.
Bu zorluğun sebebi tabi ki de benim. Bunu biliyorum.
Kimseyi kolay kolay öylece hayatıma almıyorum.
Beni en iyi sen bilirsin.
Çünkü daha önce kimseye izin vermedim ki beni senin kadar tanıması için.
Tabi burada senin mütiş ötesi gözlem yeteneğinin de büyük bir payı olabilir ama konumuz bu değil.
Senin sınıf değiştirmenden sonra oldu sanırım olanlar.
Zaten yalnız olduğum sınıfta – sen hariç tabi ki – sen gidince iyice küçüldüm, daha da yalnız oldum.
İnsan ilişkilerim zaten zayıftı. Şimdi sadece mecburiyetten yapar haldeyim.
Sessiz sedasız ağladığım, sadece sıramızın bildiği sessiz çığlıklarım oldu benim.
Bunları yazarken şuan bozağım düğümlenmiş, o günlerimi düşünüp ağlıyor olabilirim. Ama sen yapma!
Hiçbir zaman gelip sana neler olduğunu açık açık anlatamadım. Bazen sen görünce zaten anlarsın dedim. Ama sonra vazgeçip o çok kullanımlık sahte maskelerimden geçirdim yüzüme. Kendimi bile kandırdım.
Dışlanmak çok üzmedi beni. En çok üzüldüğüm senin yanımda olmamaındı aslında.
Bunları şimdi vicdan azabı çek falan diye de söylemiyorum hani. Sadece söylemek istediğim için.
Ben uzaklaştık derken neler hissediyordum gör diye.
Bazen geçmişte çok mu takılı kalıyorum diye düşünmeden edemiyorum.
Çok mutlu bir geçmişim yoktu sonuçta ve orada takılı kalmak bugünümü darmadağın ediyor, farkındayım.
Bütün bunları yazıyor oluşumun bir sebebi de bu sanırım. Anlatırsam geçer diye.. Kurtulurum belki diye...
Görüyorsun ya, bir türlü doğru noktaya erişemiyorum. Hep konunun etrafındayım ama hiç ‘tam da üstüne’ basamıyorum.
Sen insanlara kolay güveniyorsun (yani dört yılın sonunda belki insanlara olan güvenin biraz sarsılmış, pişmanlıklar yaşamış olsan da, bana göre hala daha kolay güveniyorsun insanlara). Arkadaşlık kurmak çok da zor olmuyor sanırım senin için. Gerçi burda oturup rahat rahat kouşuyormuşum gibi olsun istemem ama dediğim gibi benim gözümde bu böyleydi. Sen hep kendine arkadaş edinebiliyorsun.
Sorun senin arkadaş edinebiliyor oluşun değil. Benim edinemiyor oluşum.
Sen, her yeni insanla benden daha da uzaklaşıyormuşsun gibi.
Burada olduğunda ben olamıyorum, ben geldiğimde sen yoksun.
Belki bir kez olsun seni görmek, o saçma sapan konulardan konuşmak beni biraz olsun rahatlatacak.
Ama sen hep çok meşgulsün.
Tamam. Şu an sana çok pis sitem ediyormuşum gibi oldu. Kabul ama amacım sitem etmek değil.
Çünkü benim sitem edişim ne değiştirecek ki??
Pişmanlıkların ve ağlamanın hiçbir şeyi değiştirmediği gibi.
Eh, çok iç karartıcı oldum. Konuyu dağıtmadan önce sana birkaç bir şey daha söylemek istiyorum.
(bu arada tam şuan ‘count on you’ çalmaya başladı... ne kadar da manidar.. :) )
TEŞEKKÜR EDERİM!!!BANA KATTIKLARIN İÇİN! Eski ben olsa belki yaptıklarının ardından binlerce kez düşünür, keşke keşke diye ortalıkta dolanırdı. Pişmanlıklarım sıfıra yakın sanırım. (Kimselere söyleme nazar değer diye korkuyorum.:( ) izin verirsen buraya bir şarkıyla giricem...

I love u when u just don’t care.
I love u when u dance like there’s nobody there.
So when it gets hard don’t be afraid
We don’t care what them people say.
I love u when u don’t take no.
I love u when u do what u want ‘cuz u just said so.
Let them all go home we out late.
We don’t care what them people say.

We don’t have to be ordinary.
Make ur best mistakes.
‘Cuz we don’t have to time to be sorry
So baby be the life of the party
I’m telling u, take ur shoot it might be scary
Hearts are gonna break.
‘Cuz we don’t have to time to be sorry,
So baby be the life of the party.

Together we can just let go
Pretending like no one else here that we know.
Slow dance, fallin’ love as it club track plays
We don’t care what them people say.

****

Come out tonight, come out tonight
There’s no one standin’ in ur way
Come out tonight, come out tonight
We don’t care what them people say.
We don’t care what them people say.

So dont let them keep u down
You know you cant give up
‘Cuz we don’t have to time to be sorry,
So baby be the life of the party.
(Evet, evet biliyorum, çok romantikli.. Ama bu şarkı beni her seferinde hem hüzünlendirmiş, hem de bana bir nebze de olsa güç vermiştir. Sen de bil istedim..)

Konuyu dağıtıyorum..
Sana ne zaman yazdığımı hatırlamadığım (ama yüksek ihtimal yıllık fasa fisolarındayken o çoook uzun yıllık yazını kıskanıp ikincisini yazdığım zaman) bir şey vardı. Çocuklarına yazmıştım falan hani. Hatırladığını umuyorum.
Sonrasında bir muhabbet geçmişti. Onu da hatırlarsın sanırım. Ama yine de şuraya bir hatırlatayım. Senin oğlun/kızın benim kızım/oğlumla sevgili olur yahut ikimizin de kızları bizim gibi olur demiştik. Hala bir şansımız var mı böyle olmaya? Ne zamana kadar daha böyle oluruz? İleride belki sana düğün davetiyemi vermek istediğimde, whatsapptan fotoğraf olarak mı yollamamı istersin? Bilir misin bilmem. Sanırım seninle bu konuları hiç konuşmadık. Çünkü bilirsin hep konuşacak daha önemli şeylerimiz olmuştu seninle. Ben nikahımdan sonra arkadaşlarımla toplanıp yemeğe gitmek isterdim hep. Hala daha istiyorum. Sana o zaman gel dediğimde bana biraz olsun vaktini ayırıp gelebilir misin?
Sen yokken çok düz, duygusuz oldum gelirken yanında benim seninle gelen duygusal yanımı da getirir misin?
Çok saçma ilgi alanlarım olmaya başladı. Çirkin şeyler yazıyorum. İçimde hiç mutluluk kalmadı. Gelirken bana birkaç bir şey getirir misin?
Melankolik ruh halimi dağıtabilir misin?
Sen yokken değişmiş miyimdir?
Peki ben yokken sen değişmiş misindir?
Bazen o günlüğe yapacağın gibi, o anı kutularını da yakmak istiyor musun?
Ben bazen düşünüyorum. Sonra bakıyorum.. Zaten hiçbiri bende kalmamış.
Lise hayatımın yarısı bir şapşalı stalklayarak, diğer yarısı ise birkaç gerzek tarafından dışlanarak geçti. Peki neden bazen o salak günleri de özlüyorum?
Çoğu zaman kendimi çirkin hissediyorum. Bir de en çok senin yanında yaşlı. Neden?
Çirkin hissetsem de neden güzel olmak için çabalamıyorum peki?
Belki de bakış açımı değiştirmem gerekiyordur. Bana o bana dediğin gibi senin de olan herkesten farklı bakışlarından getirir misin biraz?
Benim bakışmalarım hala farklı mı herkesten?
Hala nasıl bu hengamede dayanabiliyorum anlayamıyor musun?
Yıllıkta yazdıkların hep bana sonsöz gibi geliyor.
Sonrasında belki defalarca kez telefonla seni arayıp taciz etmiş olsam da, hep dönüp baktığımda o sonsöz geliyor bana. Kalemin gücü mü dersin, ha?
Hayatımın belki de en kolay anlarında delicesine ağlamak ve ölmeyi istemek ne kadar doğru?
Umut etmekten ve beklentilerden ne kadar nefret ediyorum biliyor musun?
Onların getirdiği yükün ağırlığından..
İnsanların yüklediği sıfatların getirdiği sorumluluklardan??
Bunları kafamda kendi kendime çözmeye çalışmaktan ne kadar yorulduğumu?
Belki beni dinlemek insanlar olabileceğini hiç sanmadığımı?
Anlayamayacaklarını düşündüğümden konuşmayı reddetip sadece kendi kendime sessizce ağladığımı?
Saçma sapan şarkılar dinleyip kendime bir dayanak aradığımı?
Bu kadar küçükken bu kadar çok yorulmuş olmam doğru mu?
Her ağladığımda, bu gözyaşlarını şimdi akıtıyorum ama ileride daha da çok lazım olacaklar diye düşünmem mantıklı mı sence de?
AHH!!AMA HAYIR BUNUN BÖYLE BİTMEMESİ LAZIMDI. SANA SİTEM EDİP NE KADAR SAÇMA BİR RUH HALİNDE OLDUĞUMU GÖSTERMEK İSTEMİYORDUM Kİ BEEEN!!!
Konuştukça içim daha da dökülecek... Bu yazı hiç istemediğim şekillerde son bulacak.
Sen nasıl felsefeni benle yapıyorsan sanırım ben de sana dayanamayıp içimi döküyorum.
Durmam lazım.
Şimdilik bu kadar.
Umarım görüşürüz...
Seviyorum seni.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yakınmalara Geldim