Kayıtlar

En Arkadaki Yaprak

Bu başlık şeysini hep yazmak zorunda mıyız? Hayır başlıklarda pek iyi değilim de..

      Evet bu blogu ele geçirdim. Yazmak istiyorum. İlhamımı Wattpad de okuduğum bir kaç hikayeden almış olabilirim. Buraları o kadar çok kimsenin okumadığına inanıyorum. Çünkü bizde okumak hastalıkmış gibi geliyor. Bilgi edinmek için bile adam akıllı okumuyoruz. Zahmet edip bu yazıyı okuyacak çok kimse yok. O yüzden rahatça yazıyorum. Sonuçta burası defter arkası bi blog. Buraya her şeyi not etmiş olabilirim. Blog tanıtım yazısı gibi oldu biraz ama bi şeylere başlamadan onu tanımaya çalışmak lazım.        Şu sıralar yalnızlık hissi bastırdı beni. Aileden uzaklaşmak, yeni bi yerde yeni bi hayata başlamak, yeni insanlara alışmaya çalışmak. Bunlar zor işler. Yanında bi de nereye aidim, nerede aslında daha mutlu hissediyorum gibi soruları dolduruyor beynine. Alışmak sevmekten daha zor geliyor yani :)        Bu yazıyı bu kadar kısa kesmek istemiyorum. Buraya defterinin arkasına karaladığım gibi karalamak istiyorum. Bazen birilerine sinirlenip yazmak bazen çok mutlu olduğumu paylaşmak ist

People Changes

İnsanlar değişiyor. Etrafımdakilerden daha çok kendimden biliyorum. Ben çok değiştim. En son buraya bir şeyler yazdığımdan beri (ekim 2016) hayatımda ne kadar çok şeyin değiştiğini fark ediyorum. İnsan düşününce fark ediyor sadece bir an için durup farkındalık kazanmak lazım. Ben geçen yıl böyle miydim? Hatta belki de geçen ay hissettiğim gibi hissediyor muyum hayatımdaki insanlara karşı?  Üç sene önce kütüphaneye gelip, ders çalışabilince kendime şaşırıyormuşum mesela. Ama şu an yine kütüphanede yazıyorum bunu. Etrafımda tanıdık simalar ile. Geçen sene Hayır hayır önceki sene, ikinci sınıfı bitirirken umutsuzca başarısız oldum ve üçüncü sınıftan ders alamadım. Ortalamam yetmedi. Ben de boş vakitlerimi kütüphanede harcamaya başladım. Dayanamadığım oda arkadaşlarım da tuzu biberi oldu ve resmen kütüphanede yaşar oldum. Yurdu yatakhane olarak kullandım tam bir sene boyunca, çünkü içeride durmak boğucuydu. Kaçtım ben de. Ve bazen kaçmak iyi gelir.  Bir dönem sonunda ortalamam yeter

Yakınmalara Geldim

Eğer üniversite öğrencisi iseniz - ki ben öyleyim bilmeyenlere duyurulur - bazı şeyler zor gelir. Mesela tam şuan bunu yazarken kütüphanede oturuyorum. Canım hiç ders çalışmak istemiyor. E o zaman kütüphanede işim ne, gidip hemen kapının önündeki kafede takılsam ya?! Ama işlerin sonradan zora girmesini istemiyorum. Hazırlanmam gereken bir sunumum, yazmam gereken bir raporum ve bir de hastalık hikayesi var. Tam da bunlar zor gelen şeyler.Okula biraz bile gitmiş olan herkesin anlayacağı bir şey yani. ÖDEV. Önümde bilgisayarım, arkamda binlerce yeni dünya varken.. Ödev pek de çekici gelmiyor açıkçası. Önceki gün 4 saat kadar oturup çalıştığımı hatırlayınca şuan bile sıkılıyorum. Acaba o zaman nasıl sıkılmadım. Belki de araştırma yapmak o gün için heyecanlı gelmiştir. Ama şuan hiç de öyle hissettirdiğini söyleyemem. Başta iki hafta sonraya olan ödevim için biraz heyecanlanmış olabilirim ama hala aynı heyecanı taşıdığımı söyleyemem. Hem param da bitiyor. Param bitince ben mutsuz oluyorm

Başlıklarda iyi değilim biliyorsun...

18 Sept 2016, 4:22:31 Merhaba!!! Bu selamın bende farklı bir yeri var, bilip bilmediğinden pek emin değilim, ama olsun. Bu sözlerim sana, sadece sana olacak. Uzun zamandır sana, uzakmışız gibi hissediyorum diyordum ya hani, burda bir kez daha onu söyleyeceğim. Hayır, hayır. Öyle yapma. Burada neden öyle hissettiğimi açıklayacağım. Sen her ne kadar 'Hayıırr!' desen de aslında biraz öyle olduğunun farkındasın. Sadece kabul etmek istemiyorsun sanırım. Ama biliyorsun ki, bazı şeyleri kabul etmen gerek. Aynı yer çekimi ivmesini 10N olarak kabul ettiğin gibi. Bana pis sayısalcı, fizikten örnekler veriyorsun diyebilirsin. Ama benim ne kadar sayısalcı, ne kadar eşit ağırlıkçı, ne kadar sözelci, ne kadar da dilci olduğumu en iyi sen bilirsin... Bak, gördün mü? Konudan sapıyorum yine. Sadede geliyorum.. Uzaklaştık diyordum. Çünkü öyle... Let me explain. Bilirsin ki ben öyle çok kolay bir insan değilimdir. Bu zorluğun sebebi tabi ki de benim. Bunu biliyorum. Kimseyi kol

Kendimle Karşılaşmak

Şuan tam 3 yıl önceki ben ile karşılaştım bir defter yaprağımda. O zaman neler düşünüyormuşum ne kadar da tasasız ve gelecekten beklentileri olan biriymişim. Ama şuan o zamanki halimin tam tersiyim. Yalnız hissediyorum. aile bireylerimle hislerimi paylaşmak istemiyorum. Arkadaşlarım da henüz bana o güveni veremediler. Beni anlayabilecek yargılamadan sadece seçeneklerim konusunda bana yardım edebilecek asla doğru olduğunu düşündüğü şeye yönlendirmeye çalışmayacak kararlarıma saygı duyacak bu kararla ne kadar üzülsem bile yine de yanımda olacak birini istiyorum. Aslında herkesin de istediği bu biliyorum. Yani ben herkesin istediğinden farklı bir şey de istemiyorum. Özellikle şu sıralar üzerime çöken şeyden nefret ediyorum. Beni daha da yalnız hissetirip pesimist gözlerle bakmamı sağlıyor hayata. Etrafımdaki hareketleri yanlış anlıyormuşum gibi hissediyorum. 3 yıl önce salak bi duyguyla birilerine takıntılı olmuş bana şimdiki ben gülüyorum. Hatta belki biraz da acıyorum çünkü dışardan ba

Şey...(BAŞLIK NOT FOUND)

Aman tanrım bunu taaa ne zaman yazmışım ama şimdi yayınlıyorum. Sanırım 2013 falan bunu yazışım o zamandan bu zamana ne çok şey değişmiş. Her neyse okuyun!  :) Evet. Sanırım benim de artık bi şeyler yazma vaktim geldi. Benim öyle defterin en arka sayfasında durması gereken şeylerim belli bi defterin herhangi bir sayfasında bulunur. O yüzden size arka sayfamda diyip yalan söylemeyeceğim. :P  :) Sorun şu ki; benim defterimin arka yaprakları hep belli birisiyle ilgili şeylerle doludur. Bu kişi benim gözümde çok büyük ve sanırım buraya da biraz ondan kusucam :) Ama bu her yazdığımın onunla ilgili olacağı anlamına gelmez. Arada böyle ne bileyim farklı şeyler de yazıcam yani sıkılacağınızı sanmam.  ( REKLAMLAR ) Ki eğer öyle olursa isteklerinizi fikirlerinizi bizimle paylaşırsınız hem siz mutlu olursunuz hem de biz. ( REKLAMLAR )             Hayat bazen çok komik olabiliyor. Bazen de çok monoton ama ben hayatımın her gününe değişik bi aksiyon katmayı tercih ediyorum. Tabi banka soymayı p
Yine kafamı toplayamıyorum. Ve bildiğim en iyi şeyi yapacağım. Yazacağım. Çünkü yarın ortalıkta "şapşal şapşal" dolaşıp dişlerimi dilimin arasına sıkıştırıp sırıttığımda bir nedeni olacak. İyi ki var. Hep olabilir bence. İşte böyle anlarla dolu koca bir hayat, gidilecek çok uzun yol var önümüzde. Beraber veya ayrı ayrı. Bu uzun yolda......Bir saniye. Sadede gelmeliyim. AŞK YENIDEN AKDENIZIN TUZU GIBI AŞK YENIDEN RUZGARLI BIR AKŞAM VAKTI AŞK YENIDEN KARANLİKTA BIR GÜL AÇARKEN. Gözlerim doluyor aşkının şiddetinden kendimden geçiyorum. Yıldızlar tutuşurken gecelerin şehvetinden kendimden geçiyorum... } işte böyle bir şey. Sorun mu desem sonum mu desem "SONUNDA !" mi desem bilemiyorum. Ama içimde yeniden huzur, içimde yeniden mutluluk hissi olması harika. İŞTE SEVGI. Önceden neden haykıramıyordum böylesine? Sorun şuydu: konunun aşka gelip kötü bir hal almasından korkuyordum. -duk. Şimdi mutluyuz. Konuştuk anlaştık. Artık bana aşık. Hayır tabi ki. Böyle ol